DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, “Cumhurbaşkanı ülkeyi fiilen anayasasız yönetmeye çalışıyor. Çünkü Cumhurbaşkanı biliyor ki güçlü olduğu sürece ne dese ve ne yapsa yeterince alkış alacak. 2021’de Meclis grubunda dönemin Bakanı Sayın Lütfi Elvan’ı haksız yere azarlarken de alkışlanıyordu, şimdi, tam Lütfi Elvan Bey’in yaptığını yapan Mehmet Şimşek’i desteklerken de alkışlanıyor, yarın ‘Görevden aldım’ dese yine alkışlanacak. Demek ki sorumluluk neymiş? Kurumsal olarak hukuk devletine dönmek, denge, denetim mekanizmalarını tekrar tesis etmek, bireysel olarak da yanlışa yanlış demek ve hakkın hatırını Cumhurbaşkanının bilime ve adalete aykırı talimatlarının üstünde tutmak” dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi görüşmeleri sürüyor. Teklifin 3’ncü maddesi üzerinde konuşan DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu şunları söyledi:
” AK Parti, cumhuriyetin 100’üncü yılı için milli gelirde 2 trilyon dolar, kişi başına gelirde ise 25 bin dolar hedeflemişti, ulaştığı ise bunların yarısı. 2024 yılı bütçesi de temelde adalete dayanmadığı için güven vermekten, istikrara katkıda bulunmaktan çok uzaktır. Başka bir netice beklemek de beyhudedir çünkü Hükümet rasyonel olanın gerekliliklerini yapmayı ısrarla reddediyor. Peki, neden milletimiz böyle bir bütçeye mahküm edildi? Sayın Cumhurbaşkanı, öz eleştiri kültürlü ve yanlışlarla yüzleşmeyi zaaf olarak kabul ettiği için ve nasıl olsa hamasi propaganda ve otoriter baskılarla hazin manzarayı bastırmayı başardığı için öncelikle sorulması gereken soruyu kendine sorma gereği duymuyor. Türkiye’nin çok gerisinde olan Bulgaristan ve Romanya’nın dahi refah düzeyinin son yıllarda bizi neden geçtiği gerçeğiyle yüzleşmek istemiyor.
“CUMHURBAŞKANI BİLİYOR Kİ NE DESE NE YAPSA ALKIŞLANACAK”
Cumhurbaşkanı ülkeyi fiilen anayasasız yönetmeye çalışıyor. Çünkü Cumhurbaşkanı biliyor ki güçlü olduğu sürece ne dese ve ne yapsa yeterince alkış alacak. 2021’de Meclis grubunda dönemin Bakanı Lütfi Elvan’ı haksız yere azarlarken de alkışlanıyordu, şimdi, tam Lütfi Elvan Bey’in yaptığını yapan Mehmet Şimşek’i desteklerken de alkışlanıyor, yarın ‘Görevden aldım’ dese yine alkışlanacak. Demek ki sorumluluk neymiş? Kurumsal olarak hukuk devletine dönmek, denge, denetim mekanizmalarını tekrar tesis etmek, bireysel olarak da yanlışa yanlış demek ve hakkın hatırını Cumhurbaşkanının bilime ve adalete aykırı talimatlarının üstünde tutmak.
“AKP’NİN KALKINMA VE DEMOKRATİKLEŞME PROGRAMINI OKUYUN LÜTFEN”
AK Parti’nin 2002 yılındaki kalkınma ve demokratikleşme programını okuyun lütfen. Programda ‘Herkes özgür olmadıkça kimse özgür değildir’, ‘Hukukun hakim olmadığı bir toplumda demokratik rejimden bahsedilemez’, ‘Kanunları hukuka, hukuku evrensel adalet ve insan hakları esaslarına dayandırmadıkça Türkiye gerçek bir hukuk devleti olamaz ve uluslararası camiada saygın bir yer edinemez’, ‘Anayasal devlet anlayışı devlet yönetiminde egemen olmalıdır’ değerli milletvekilleri, lütfen elinizi vicdanınıza koyun ve düşünün. Bugün ülkemizde hukuk hakim mi? Bugün kanunlar hukuka, hukuk evrensel adalet ve insan hakları esaslarına dayanıyor mu? Bırakın anayasal devleti, bugün kanun devletinden dahi bahsedebilir miyiz? Parlamento kendi hukukuna ve vekiline dahi sahip çıkamıyorsa, masum insanlar düşman hukukuyla yargılanıp hapislerde çürütülüyorsa, dünyada ne kadar mafya, çete ve uyuşturucu kaçakçısı ülkemize dolmuşsa güven de gelmez, ekonomi de düzelmez.”